Ruh biçimsizdi yaratılışta
Bir beden giydirildi,
Hikmet kumaşından kaftan biçildi
Rabb’in ipi sımsıkı dokunmuştu evrende
Akıl benliğe azık taşır, yürek kor olur aydınlatırdı
Hikmetlerden soyundukça, üşüdü insan.
Sinsi bir meltem, gitgide tufan oldu
Sarardık asrın sonbaharında
Değerlerimiz canımızdan koptu, savrulma başladı.
Medcezirler benliğimizi çalkalarken
Giyotin düştü medeniyetimize,
Çan seslerine uyandı dünya!
Ve başladı çağdaş uygarlık masalı…
Yusuf gibi, atıldık kuyuya.
Geçti kervanlar, kaydı zaman hızla avcumuzdan…
Sonra bir hicran marşıyla basıp kirlettiler zihniyetimizi
Kaçak fikirlerle sarhoş olduk,
Sahte tasavvurları şakıdık, sanatkarı olduk!
Ortaçağın karanlığını devraldık
Artık yarasa gibiydik Düşünce hüzmelerine
Kalbimiz kah kan içiyor, kah kan kusuyor,
Meyletmiyor tefekküre
Bunca zulmet içinde kavrulan hayatımız,
Ölüm sokağına girdi,
Benliğine kement attı, suretini kaybetti
Ancak bir Anka gibi; yandıkça dirilen hüviyetimiz
Aydınlatarak çevresini, hakikate can suyu dökecek.
Ölüm sokağı yeni bir varoluşa açılacak,
Tevhid tokmağına vuruşumuzla,
Taze bir zümrüdü Anka yükselecek benliğimizle!
Ezanlar, yüreklerdeki tahtına oturacak yeniden
Manalar, baldıran zehrinden böyle sıyrılacak
Varisi olduğumuz hazine aşikar olacak…
Itri seslenecek, Piri Reis yol gösterecek
Sinan mabetler dikecek, Akif şiirler yazacak
Yunuslar iman ateşiyle tutuşturacak sineleri,
Fatihler yeniden açacak asrı,
Selam muştusu yayılacak cümle cihana…
Hatice HORUZ